İsmine uyum sağlamak amacıyla Bernd Brunner'in Uzanma Sanatı'nı gerçekten evde olduğum akşamlar koltukta ve/veya yatakta uzanarak okudum. Hatta o an kitabın içinde geçen şekillerde ve yerlerde uzanamadığıma üzüldüğüm bile oldu! Özetle, uzanmak gerçekten bir sanat, arkadaşlar. Brunner'in de kitapta belirttiği gibi çok uzananlara 'tembel' gözüyle bakılıyor günümüzde ama herkes daha fazla uzansa, dünya daha çekilebilir bir yer olabilirdi belki...
Uzanma Sanatı, Groucho Marx'tan bir alıntıyla başlıyor zaten: "Yatakta yapılamayan şeyler, yapılmaya değer değildir." Kıkırdayıp geçmez de üzerine biraz düşünürseniz, en güzel anlarımız uzanarak geçen anlar: yorgun bir günün sonunda huzuru yatakta buluyoruz, sevdiğimiz insanla bedenlerimizi yatakta birleştiriyoruz, filmleri/dizileri oturarak değil, uzanarak seyretmek daha keyifli oluyor, gündüz güneşin, geceleri de yıldızların altına uzanmak bizi mutlu ediyor. Haksız mıyım? İşte Brunner de bunları hatırlatıyor bize.
Benim en ilgimi çeken bölümlerden biri "Yatay Pozisyonda Çalışmak" bölümüydü. Okumak da dahil olmak üzere pek çok şeyi uzanırken rahatlıkla yapabilirken, yazarken dik oturuyor olmam gerekiyor. Halbuki sevdiğim yazarlardan da aralarında bulunduğu pek çok yazar (Marcel Proust, Mark Twain, Edith Sitwell, William Wordsworth, Truman Capote) yatay pozisyonda çalışıyorlarmış. Virginia Woolf gibi ayakta yazanlar olduğunu biliyordum ama uzanarak yazanları hayal bile etmemiştim açıkçası. İyisi mi siz de bu kitabı benim gibi yatay pozisyonda okuyun!
Tanıtım Yazısı:
Şu anda uzanıyorsanız, o zaman doğru pozisyondasınız; zira hepimiz belli aralıklarla ve de büyük bir zevkle uzanırız. Uzanırken dinleniriz; vücudun en çok gevşediği, en az güç harcadığı pozisyondur yatıp uzanmak. Uzanırken bir sürü şey yaparız: Uyuruz, düş görürüz, sevişiriz, düşünürüz, kendimizi melankolik bir ruh haline bırakırız, hayal kurarız ve acı çekeriz.
Bernd Brunner'in tarihsel ve kültürel yönleriyle enine boyuna incelediği Uzanma Sanatı, yatay pozisyonda zaman geçirmenin farklı biçimlerine odaklanan keyifli bir çalışma. Günümüz toplumlarında çoğu zaman tembelliğin, aylaklığın ya da hastalığın ifadesi olarak yorumlanan uzanmanın kıymeti pek bilinmese de, varoluşumuza içkin bir hareket aslında uzanmak: Hepimiz uzanırız ne de olsa. Yine de uzanmak, kötü şöhretli bir eylem olarak bilinir. Hatta eylem bile sayılmaz.
Ama siz durmayın, bu kitabı okurken güzelce uzanın. Zira Groucho Marx'ın da dediği gibi, "Yatakta yapılamayan şeyler, yapılmaya değer değildir."
(Tanıtım Bülteninden)
Buradan satın alın; Uzanma Sanatı - Bernd Brunner
Bu kitapla ne içilir: Milkshake (pipetle uzanırken rahat içiliyor)
Bu kitapla ne dinlenir: Bruno Mars - The Lazy Song
0 comments:
Post a Comment