Madame Bovary, edebiyat tarihinin en karmaşık karakterlerinden biri olarak görünüyor. Yazarın vatan haini ilan edilmesine neden olan kitabın ana karakteri Madame Bovary, bugün bile eleştirmenlerin birbirine girmesine neden olabiliyor. Akıllı bir kadın olduğu konusunda herkes hemfikir ancak bazıları etrafındaki erkeklerin saçmalıkları yüzünden başının belaya girdiğine inanırken, bipolar bozukluğuna sahip olduğuna inananlar bile var! Kendince mantıklı bir evlilik yapan Madame Bovary, bir süre sonra anlıyor ki kocasıyla birlikte şehir dışında yaşamak dünyanın en sıkıcı şeyi... O da ne yapıyor? Aşkı, ihtirası başka adamların kollarında arıyor.
İçerisinde yaşadığı zamana göre "aykırı" güdüleri olan Madame Bovary, gerçek dünya ile kendi kafasında oluşturduğu, ütopik dünya arasındaki bulanık, dengesiz çizgide gidip geliyor. Bu çizgi öyle bir bulanıyor, aradığını bulamayınca gerçek hayat o kadar çekilmez oluyor ki kadıncağız intihar etmeye karar veriyor. Onun maceralarını okurken, kendinizi düşünmekten alamıyorsunuz: hayattan mantıklı şeyler mi istiyoruz? İnsanlardan bize veremeyecekleri şeyleri mi bekliyoruz? İstediğimiz bir şeye sahip olamamak dünyanın sonu mu? İstediğimiz her neyse, onu neden istiyoruz? Onun olması hayatımıza ne katacak? Olmaması neden bizi bu derece bunalıma sokuyor?
Bence aslında hepimizin içinde bir Madame Bovary yaşıyor. Ancak onun içindekileri dışa vuruş şekli, çoğumuzun cesaret edemeyeceği türden.
Tanıtım Yazısı:
"Madame Bovary benim..."
Gustave Flaubert
"Yazın tarihinde Madame Bovary ölçüsünde ilgi uyandırmış, Madame Bovary ölçüsünde tartışmalara, değişik yorumlara konu olmuş bir roman daha göstermek zordur… [Madame Bovary'nin] hiç kuşkusuz, roman sanatının belli başlı doruklarından biri olduğu söylenebilir… Roman denildi mi usumuza ilk gelen yapıtlardan biri Madame Bovary'dir, Flaubert denilince de önce Madame Bovary'yi düşünürüz."
Tahsin Yücel
Buradan satın alın; Madame Bovary - Gustave Flaubert
Bu kitapla ne içilir: Cosmopolitan
0 comments:
Post a Comment