156 yıl önce, İngiliz okurlar Charles Dickens'ın haftalık dergisinde İki Şehrin Hikayesi'nin bir bölümünü okudular. Sonrasında, Londra'nın dışındaki karanlık yollarda, Walter'ın omzuna birdenbire ve hafifçe dokunan bir el ile donakaldılar: el, Anne Catherick, yani Beyazlı Kadın'a aitti. Beyazlı Kadın ile okurlar ölene kadar Charles Dickens'ın kankası kalacak Wilkie Collins ile tanıştılar...
Gotik romanları oldum olası severim ancak Beyazlı Kadın'ı okumaya anca sıra geldi bu proje sayesinde. Şunu net bir şekilde söyleyebilirim: şimdiye kadar okuduklarımın en iyilerinden biriydi. Anne Catherick'in hikayesi, belirli olaylara tanık olan farklı insanlar tarafından anlatıldığı için biraz yavaş ilerleyecek gibi geldi çünkü her insan gibi onlar da hikayelerini kendi etraflarında döndürüyorlar. Ancak göz açıp kapayana kadar kitabı yarılamış ve zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım bile!
Ve şimdi anlıyorum bir kitabın 150 küsür yıl boyunca nasıl hala ilk günkü heyecanla okunabildiğini... Wilkie Collins hakkında pek bir şey bilmiyorum, hatta bu yazıyı yazdıktan sonra araştırma yapıp merakımı gidereceğim. Ancak okurken insanların ve özellikle okurların ne istediğini, neye heyecanlanacağını, neye meraklanacağını çok iyi bilen bir yazarmış gibi geldi bana. Bazı şeyleri pat diye havada bırakıveriyor, ayrıntılara önemli ipuçları saklıyor ve başından sonuna kadar okuru meraktan delirtiyor. İnsan, ilk günden beri değişmeyen bir varlık olduğu için aşk, intikam, delilik, özlem, zorluklar ve merakla dolu bu kitabın dünyanın sonuna kadar heyecanla okunmaya devam edeceğine yürekten inanıyorum!
Tanıtım Yazısı:
Beyazlı Kadın, Victoria dönemi kurgusal yapıtları arasında "duygusal gerilim romanı" diye tanımlanan ve Gotik edebiyatın gerilimini, İngiliz edebiyatının psikolojik gerçekçiliğiyle kaynaştıran türün ilk örneği olarak kabul edilir.
Roman karakterlerinin çeşitli ruhsal durumlarını aktaran çarpıcı anlatım biçeminin ustası Wilkie Collins, bu ilk romanında gotik romanlardaki dehşeti gizemli İtalyan şatolarından, Victoria dönemi İngilteresi'nin daha modern, orta sınıf evlerine taşıdı. Gotik edebiyat çoğunlukla cinayet, delilik, iki eşlilik temalarına odaklanırken Beyazlı Kadın türü romanlar, dönemin kırsal malikânelerinde olabilecek bir takım kötü niyetli emelleri ve onlara bağlı olayları aktarır. Henry James, Collins'in yapıtlarını, "Mr. Collins, gizemlerin en gizemlisini, kapımızın eşiğindeki muammayı romana kattı," diye tanımlar. Charles Dickens'ın onu taklit eden bir roman yazmaya çalışmış olması da Wilkie Collins'in ve Beyazlı Kadın'ın değerini belirtmek için yeterli sayılabilir. Collins ise kendi tarzını, "evdeki tiyatronun sırları" olarak açıklar.
Buradan satın alın; Beyazlı Kadın - Wilkie Collins
Bu kitapla ne içilir: Sütlü çay
Bu kitapla ne dinlenir: Woman in White - Shonagh Daly (müzikali var kitabın bu arada!)
0 comments:
Post a Comment